“Ey iman edenler! Bir kavim diğer bir kavim ile alay etmesin. Olur ki alay edilenler kendilerinden daha hayırlı bulunurlar. Bir takım kadınlar da, diğer kadınlarla eğlenmesin. Olur ki eğelenceye alınanlar, kendilerinden daha hayırlı olurlar. Hem birbirinizi ayıplamayın ve kötü lakaplarla atışmayın, imandan sonra fasıklıkla adlanmak, ne kötü isimdir. Kim de tövbe etmezse, işte onlar kendilerine zulmedenlerdir” Hucuratta 11
Milliyetçilik bir çocukluk hastalığıdır. İnsanlığın kızamığıdır. Albert Einstein
Moiz Kohen selanikli bir hahamın oğludur, Munis Tekinalp adıyla Türk milliyetçiliğini kışkırtan kitaplar yazmış, kitaplarından birindeki başlık “kahrolsun şeriat”tır. Milliyetçilik nutuklarıyla Almanları dünya savaşına sürükleyip milyonları öldüren güç, bizleri de yıllarca milliyetçilikle oyalayıp dinden habersiz bırakmış yada bizzat din düşmanı yapmıştır.
Milliyetçiliğin ne kadar tehlikeli ve boş bir sevda olduğuna Türkistan’da yaşanmış olayları konu alan Emine Şenlikoğlu’nun Çin İşkencesi kitabı çok açık bir delildir (kitap sayfamızda bulabilirsiniz).
Vatan sevgisi de imandandır fakat “Arabın arap olmayana üstünlüğü sadece takva iledir” ve “Asabiyet dâvâsına kalkışan (ırkçılık yapan), onu yaymaya çalışan, bu dâvâ uğrunda mücadele eden kimse bizden değildir.” hadisi şerifi milliyetçiliğin yanlış olduğuna açık delillerdir.
ATALARININ IRKIYLA ÖVÜNMEK CAHİLLİKTİR – Cübbeli Ahmet Mahmut Ünlü
Ashabı Kiramın büyüklerinden ve aynı zamanda Peygamber Aleyhisselam’ın müezzini olan Bilali Habeşi Hazretleri siyah bir köleydi. Annesi de kendisi gibi siyahtı. Bir gün, yine kendisi gibi ashabın büyüklerinden olan Ebü Zer (r.a.) Hazretleriyle, Bilali Habeşi Hazretleri arasında, bir meselede görüş ayrılığı olmuştu. Aralarındaki konuşma uzadı, derken sertleşme oldu. O arada Ebü Zer, Hz. Bilali Habeşi Hazretleri’ne karşı:
– Sen bu işlerden anlamazsın siyah kadının oğlu, demiş oldu.
Bu sözden alınan Hz. Bilal, bunu Rasülüllah’a haber verdi ve:
– Müslüman olduktan sonra hala daha ırkımızdan dolayı suçlanacak mıyız Ya Rasulüllah? dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Ebü Zer Hazretleri’ni çağırdı. Ona:
– Sen Bilal’e böyle böyle söylemişsin, öyle mi? diye sordu. Hz. Ebü Zer, utancından Hz. Rasülüllah’a cevap veremedi. Peygamberimiz (s.a.v.):
– Demek sende hala devri cahiliye kalıntıları var. İnsan hiç derisinin siyahlığından dolayı suçlanır mı? Mühim olan Allah korkusu değil midir? gibi sözler söyledi.
Zaten yeterince pişman olan Ebü Zer Hazretleri Peygamberimiz’in bu sözleriyle iyice kafasını kaldıramaz hale geldi. Doğruca Bilali Habeşi Hazretleri’nin evine gitti. Yüzünü kapının eşiğine koyarak:
– Ey Bilal, senin mübarek ayağın bu kötü, kaba Ebu Zerr’in yüzüne basarak geçmedikçe ben bu eşikten kafamı kaldırmayacağım, dedi.
Hz. Bilal, Ebü Zer Hazretlerini kaldırdı ve şöyle cevap verdi:
– Kalk kardeşim. Bu yüz, basılmaya değil öpülmeye layıktır. Ben sana hakkımı helal ettim.
Kaldırdı, onun gözlerinden öptü. Kucaklaştılar. Kalplerinde birbirlerine karşı bir şey kalmadı.
“Allah katında en üstününüz, en takva sahibi olanınızdır.” (hucurat 13)
“Ey insanlar dikkat ediniz! Rabb’iniz tektir. Arabın arab olmayana, arab olmayanın araba, siyahın kırmızıya, kırmızının siyaha, takvadan öte, hiçbir üstünlüğü yoktur. Şüphesiz Allah-u Teala katında en üstününüz, Allah-u Teala’dan en çok korkanınızdır.” (Müsned-i Ahmed b. Hanbel, 5/411 )
Kürt Hollanda Kraliçesini İslam’a Davet Etti TR+EN altyazılı
KÜRTLER NASIL BIR MILLET BU VIDEO CEVAP VERIYOR!
KÜRTLER HAKKINDA BİLİNMEYEN 10 BİLGİ – İslam ve Türklerle ilişkileri
Yahudi Prof.den Yahudi’ye İnsanlık Dersi! Prof. Dr. Norman Finkelstein
Her Yahudi Siyonist Değil! Her Müslüman/Kürt terörist değil! Her Türk Müslüman değil! 5n1k